İnsan geçmişten bu güne yeraltında bulunan kendisi için gerekli ve değerli olan her türlü madeni arama ve değerlendirme ihtiyacı hissetmiştir.
İhtiyaç; bazen yaşam için gerekli su ve su kaynakları, bazen uygarlıkların gelişmesini ve zenginleşmesini sağlayan altın, gümüş, bakır, bronz gibi madenler, bazen de değerli taşlar olmuştur.
İhtiyaçlar, insanoğlunun zamanla yöntemler geliştirmesine zemin hazırlamıştır.
Bu yöntemlerden en eskisi; ağaç dalları ve çubuklarla yeraltında bulunan define, maden, değerli taşlar ve su kaynaklarını aramak ve tespit etmektir.
Her dönem ve devirde başarılı olan bu yöntem zaman içinde gelişti.
Günümüzde gelişmiş antenler, elektronik devre ve yazılımlar ile güçlendirilmiş elektromanyetik algılama yapan sistemler çubukların ve ağaç dallarının yerini almıştır.
Bu yöntemin işlevselliği ve başarısındaki en önemli sebep yeraltında bulunan değerli madenlerin (altın, gümüş, bakır, bronz, değerli taşlar), suyun ve gazların şiddetli olarak yaydığı frekanslardır.
Doğadaki maddelerin kimliklerini oluşturan şey oluşturdukları manyetik alan ve yaydıkları frekanslardır.
Yaydıkları frekanslar toprak altında kalmış değerli madenlerin, definelerin, mağara, mahzen ve tünel gibi boşlukların, gelişmiş antenli, elektromanyetik algılama yapan sistemler tarafından tespit edilmesini sağlamaktadır.
Toprak altında kalan nesnelerin, toprak altında kalış süreleri arttıkça yaydıkları frekansların etkinliği ve gücüde artmaktadır.
Bu sayede elektromanyetik algılama yapan sistemlerin bu nesneleri tespit etmeleri çok daha kolay hale gelmektedir. Boyutlarına bağlı olarak uzun süre toprak altında kalan defineleri gelişmiş antenli sistemlerle tespit etmek mümkün olabilmektedir.
Alan Tarama sistemleri (Long Range Locator) adı verilen bu gelişmiş sistemler yardımı ile su ve maden yataklarının metrelerce derinliklerden tespit edilmesi mümkün olmuştur.
Elektromanyetik algılama sistemlerinde dünyanın en derin dedektörlerini üreten Makro Teknoloji, Konusunda uzun yıllara dayanan bilgi birikimi ve uzun yıllar devam eden araştırma geliştirme çalışmaları sonucunda, tüketicilerin ihtiyacını tam olarak karşılayan nitelikte bir Alan Tarama sistemi geliştirmiştir.
"JEOTARA ‘BİYONİK SİSTEM" adı verilen ve dünya pazarına sunulan bu çok gelişmiş elektromanyetik sistem sektördeki beklentinin tam karşılığı olmuştur.
Bu sistemin çalışma prensibini; Vücuttan alınan statik enerjiyi, elektronik bir sistemle güçlendirip hedefin yaydığı frekansların saptanarak gelişmiş bir yazılımla değerlendirilmesi olarak tanımlayabiliriz.
Özenle tasarlanan bu gelişmiş sistem, kullanıcıların en iyi performansı almaları için tasarlanmıştır.
Jeotara alan tarama amaçlı üretilmiş, oldukça etkili bir elektromanyetik algılama ve tespit dedektörüdür.
Jeotara gerek mesafe olarak gerekse de güçlü algılama yeteneği sayesinde kullanıcıların vazgeçemeyeceği önemli bir yardımcı sistem olarak kendinden söz ettirebilecek mükemmel bir dedektördür.
Kullanıcılar unutmamalıdır ki; Jeotara ile aramalar yapılırken tespit edilen hedeflerin teyidi maksatlı mutlaka güçlü bir dedektörle kontrolü gerekmektedir.
Bilindiği gibi alan taramalar metal ayrım özelliğine sahip olmamakla birlikte yer altındaki altın, gümüş ve benzeri kıymetli nesneleri tespit edebildiği gibi, aynı etkilere sahip madenler ve diğer manyetik etkiler de sistemler tarafından algılanmaktadır.
Boyutlarına bağlı olarak 50-60 sene toprak altında kalan defineleri 20-30 metre derinliklerde dahi olsa gelişmiş antenli sistemlerle tespit etmek mümkün olabilmektedir.
Yüzeye sızan gaz sızıntısını tespit eden alan tarama cihazları için bir derinlik sınırı yoktur.
Yeterki metal ve/veya boşluk toprak altında uzun yıllar kalmış ve manyetik alan ve oksit meydana getirsin.
Alan Tarama sistemleri (Long Range Locator) adı verilen bu gelişmiş sistemler yardımı ile su ve maden yataklarının 100'lerce metre derinliklerden tespit edilmesi mümkündür.